top of page

TARAFTAR MI DAHA İYİ BİLİR? YÖNETİCİLER Mİ?

  • Writer: micro sport blog
    micro sport blog
  • Aug 15, 2017
  • 2 min read

Bu yazıyı, aklımda "Yöneticiler taraftarın ne kadar temsilcisi?"sorusu ışığında kaleme alıyorum. Taraftar, kulübü hem ekonomik hem de manevi olarak desteklemekle sorumludur. En azından bizlere öğretien mevcut görev tanımı bu şekildedir. Örneğin, taraftarın ekonomik sorumluluğu kombine almak, Pasolig'e sahip olmak ve GsStore'dan ürünler almaktır. Manevi anlamda bizlere biçilen görev ise takımımızı her alanda rakip takımlara karşı savunmak ve "İyi günde kötü günde" desteklemek. Peki, taraftar olarak görevimizi yerine getirdikten sonra elimize ne geçiyor? 

Bakın, Türkiye'de futbol sevdalısı taraftarlar, senelik kazancı milyon tl'leri bulan şımarık insanlar güruhu değil. Kazandığı paradan kesintiler yapıp takımına destek olmaya çalışan futbol sevdalıları. Türkiye'de yaşamanın verdiği hem ruhen hem de zihinsel gerginliği futbol yoluyla atar Türk insanı. Onların bu denli takımına bağlanmasının altında yatan gerçek budur.

Taraftarın tek beklentisi güzel sonuçlar, hadi alınamıyorsa sahada gösterilen onurlu mücadeledir. Eğer tarftarın eline hiçbir olumlu sonuç geçmiyorsa taraftar tek tutkusu olan takımından uzaklaşır. Her iki kesimin hem yönetimsel hem de oynanan futbol konusunda bir fikri var. "Bu ne biçim Başkan?" "Bu ne biçim hoca? " "Bu nasıl takım?" "Taraftarlık böyle olmaz!"

Galatasaray son iki sezondur bu negatif tabloyu yaşıyordu. Sonuçlar berbat, onurlu mücadele yok. Bunların ötesinde yönetime duyulan öfke vardı. Bu öfkeler yerini "Taraftar mı futbolu daha iyi bilir, yöneticiler mi?" tartışmasına bıraktı. Kayserispor mücadelesinin önemi taraftarların takımla barışma maçı olmasıydı. Alınan 4-1'lik sonuç ve göze çarpan hırs taraftar ve takım arasındaki flörtü başlatmış oldu.

Peki, bu olumlu atmosferin arkasında yatan sebep, Başkan Dursun Özbek liderliğindeki yönetimin Tudora sahip çıkıp her istediği oyuncuyu alması mı? Değilse, Kayserispor maçını dolduran 32 bin çoşkulu taraftarın takımın futbolunu beğenmesi mi? Yoksa her ikisi mi?

Tudor'a ve Özbek'e Yapılan Eleştiriler Şimdilik Gizlendi

Kayserispor maçı, geçen yazımda değindiğim gibi taftarlarla, takım arasında yaşanan güven noksanlığı ile başladı. Ama saha içindeki o hırs yerini çoşkuya bıraktı ve 4-1'lik zafer geldi. Ama şunu atlamamak gerekir. Kayserispor gerçekten kötüydü. Bu hırsa karşı, Galatasaray'a duran toplardan gol atabilirdi. Atılan 4 gol, defansın yan toplardaki kabiliyetsizliğini hafifte olsa gölgeledi. Ama bu kabiliyetsizlik ciddi bir problem. Tudor'a eleştirileri yükseltir. Doğal olarak ona sahip çıkan, Başkan Özbek'te eleştirilerden nasibini alır. Aynı zamanda, bu kadar çok futbolcu alıp sene sonunda şampiyonluk dışında bir başarı gelmezse, "Bu Riva paraları bunun için mi harcandı?!!!" linçi Dursun Özbek'i bitirir. 

Sinan'ın Yuhalanması Taraftarın Oyuncu Psikolojisinden Anlamadığına Örnektir

3-1 öndesin ve Sinan Gümüş'ü yuhalıyorsun. Sen bu oyuncuyu niçin yuhalıyorsun takımdan ayrılmak istediği için. Madem sinirleniyorsun ayrılma isteğine, niçin çocuğu takımdan taraftar olarak sen kovuyorsun? Bakın, Sinan Gümüş Galatasaray'da yapamadı. Bu doğru. Tam yükselecek, kötü bir sakatlık geçirdi. Genele bakıldığında evet, tatmin edici bir performansı yok. E, o zaman bu oyuncunun takımdan gitmek istemesi anormal mi? Bırakın gitsin. Kibrinizi bir kenara koyun. Kendi hayatınızda profesyonel kararlar alırken iyi, tuttuğunuz takımın oyuncusu profesyonel karar alınca kötü. Böyle bir çifte standart olmamalı. Ayrıca Sinan'ın son dakilarda gol atıp kendini affettirmek hırsıyla topu metrelerce sürüp düşürüldüğü pozisyonun ardından hakeme gösterdiği tepkiyi açıp bir daha izleyin.

Son olarak, sezonun sonunda sportif sonuç ve mali tablolar taraftarın mı yoksa yönetimin mi futboldan anladığını bizlere gösterecek. Ama mevcut durumda 'karşılıklı sabır' Galatasaray'ın ihtiyacı olan güç. Taraftarın yuhalamayı ertelemesi, gerekirse kesmesi gerekiyor. Yönetimin de taraftarın içini rahatlatan gerekli şeffaflıkla hareket etmek zorunda. Sonuçta bu bir show business. Taraftarın bu showdan uzaklaşması, Galatasaray için hem manevi hem maddi kayıptır.  

Ali Faruk İmre 

Micro Sport Yazarı


Comments


bottom of page