top of page

ABDULLAH AVCI AVRUPA'YA HAZIR MI?

  • Writer: micro sport blog
    micro sport blog
  • Aug 22, 2017
  • 3 min read

Ekip olarak maçı izlerken çok kızdık Başakşehir'e. Formsuz Volkan'a, ilk yarıda ataktan defansa geçişlerde yürüyen takıma ve ikinci 45' ile 75' arasındaki konsantre olamayan oyunculara çok kızdık. Özellikle ilk yarı direkten dönen topu dışında Sevilla beceriksizliği ile Başakşehir'i bizzat kendisi korudu.

İkinci yarı ise Sevilla gerçek gücünü gösterdi ve 2 gol buldu. 75. dakikanın hemen ardından Başakşehir ilk yarıda golü bulduğu o hırsı yeniden hissetti ve güzel paslaşmalar sonucu tam bir Başakşehir golü attı. Emre'nin maçın son dakikaları da direkten dönen topu " Tur Direkten Döndü" manşetlerine vesile olsa da Başakşehir'den fazlasını beklememek gerekirdi.

Yenilen Goller Tecrübesizce Ama Oynanan Futbol Avrupa Seviyesi

İlk iki maçta yenilen goller tecrübesizceydi. Volkan Babacan'ın formsuzluğu da tecrübesizliğe eşlik edince ortaya avantajlı skorlar çıkmadı. Ama bizleri mutlu eden oynanan futbol oldu. Kulüp tarihinde ilk defa Şampiyonlar Ligi seviyesini yaşayan takımın oynadığı futbol hayran edici seviyede. Bu başarının mimarı ise tabii ki Abdullah Avcı.

Tam Bir Futbol Adamı

2005 senesinde 17 Yaş Altı Milli Takımı şampiyon yapması ile adını duyurdu. Belki de kariyerinin sonuç anlamında en önemli başarısı ama bize göre mevcut Türk futboluna katkıda bulunan yegane örneklerden birisi. Neden mi? Öncelikle futbolu bir bilim olarak ele alan ve gelişeceğine inanan bir kişi. Bu gelişimi fikir vererek değil pratiğe dökerek gerçekleştiriyor. Türk futbolunu geliştirirken kendisini de geliştiriyor. Bundan yaklaşık 10 sezon önce skoru koruyamadığı için eleştiriliyorken bugün karşılaştığı rakiplerine sahayı dar eden bir takımın hocası konumunda. Takımını geliştirirken tesisleşmenin önemine ve sporun bilimle harmanlanmasına değer veren bir futbol adamı. Bugün Başakşehir'in geldiği konum yönetim kadar Abdullah Avcı'nın da eseridir.  Oynattığı hücum futbolu ve kalabalık defans yapma felsefesi ile bizce sadece gençlere değil, Süper Lig'de görev yapan birçok teknik direktöre hocalık yapıyor. 

Yeri Kesinlikle ne Milli Takım ne 4 Büyükler

Abdullah Hocanın yeri kesinlike Avrupa'dır. Ama öncelikle niçin yerinin Milli Takım ve 4 Büyükler olmadığını açıklayalım. Aslında Abdullah Hoca'nın bir röportajında verdiği şu demeç çok net açıklıyor fikrimizin kaynağını;  "Bugün Milli Takımda tekrar göreve gelsem yüzde 20 saha içi, yüzde 80 saha dışını yönetmek lazım". Evet Milli Takım böyle bir futbol adamı için kesinlikle bir girdaptan farkı yoktur. Girdaba sokan ise Türk futbolunun hem siyasi, gelişmekten uzak, hem nefret dolu kaotik ortamıdır. Başakşehir gibi mütevazı hedefleri ve duruşu olan bir takımda çalışmak onun için müthiş bir ortam ve fırsat. E insan akılını kullanıp bu imkanları değerlendirirse başarılı olmaması için hiçbir neden yoktur. Ama Milli Takım ise saha içinde gazeteci tokatlayan, kampa silahla gelen, şımarık oyuncular ile dolu. Yıldızlarının (başta Arda ve Burak) siyasi gündeme alet olduğu, geçmiş hocasının siyasetinde iğne görevi görerek koltuğundan ettiği bir ortamı var ulusal takımın. Önceki Hocası Fatih Terim ise saha dışında kendini rezil ediyor, her demeçlerinde futbol dışı söylemlerde bulunuyor. Aynı zamanda o dönemin takım kaptanı Arda Turan ile Milli Takım Hocası medya üzerinden algı savaşına giriyor. Futbol Federasyonu Başkanı ise kimseye güven vermiyor sadece siyasi üst tabakayı memnun etmeye çalışıyor. 

Yukarıda yazılan ortamları ele alırsak bu kadar yara almış ve futbol dışı gündeme çekilmeye yatkın bir Milli Takım'ın başına akılını kullanan bir Abdullah Avcı geçer mi? Bizce geçmez, geçmemeli. Kendisini girdaba sokacak değersiz vakti olmamalı Abdullah Hoca'nın. 4 Büyükler ise anlık hamlelerle sezonu kurtarmaya yönelik spor politikaları izliyor. Reytingi yüksek zevzeklik akan programlara konu olmak mı? Yoksa sayısı az da olsa kaliteli spor programları tarafından takdir görmek mi? Tabii ki takdir görmek. İşte bu takdiri 4 Büyükler'in başında görmek çok zor. Çünkü biz milletçe takdir etmesini, teşekkür etmesini, özür dilemesini bilmiyoruz. Elbette ilk sendelemede aşağıya çekilecektir Abdullah Hoca. Onun Başakşehir'de yakaladığı imkan ve huzuru verebilecek 4 Büyükler henüz bu ligde yok. 

Abdullah Hoca'nın Başakşehir'e oynattığı futbol ciddi anlamda bu ligi domine edebilecek ve bu sene UEFA'da üst noktaları yaşayabilecek seviyede. Abdullah Avcı, iyi bir futbol adamı olduğunu Avrupa arenasında gösterecektir. Ona inancımız tam. Her ne kadar elinde yeni bir takım olsa da kadrosu tecrübeli ve istediği futbolu hemen benimseyecek oyuncu grubundan oluşuyor. Takımın tecrübe dengesi çok yerinde. Tecrübeli oyuncuların yanında Kerim Frei (23), İrfan Can Kahveci ( 22) ve Joseph Attamah  (23) gibi genç yetenekleri takımın ve sisteminin istikbal isimleri olarak hazırlıyor. Fakat, 36 yaşındaki Emre Belezoğlu, 34 yaşındaki Mossoro gibi isimler hem lig, hem Türkiye Kupası  hem de Avrupa temposunda aksayacaktır. İşte bu durumlarda Başakşehir genç isimleri sahaya sürecektir. Bu sene Abdullah Avcı belki de kariyerinin en takvimi dolu ve zorlu sezonunu geçirecek. Bu sezon onun için büyük bir sınama olacak.

Kim bilir belki de dünyaca ünlü FourFourTwo dergisinin 2018 yılı en iyi teknik direktörleri listesinde Şenol Güneş ( 2017 senesinde #35) ile birlikte yer alır. 

Micro Sport Editör Ekibi


Comments


bottom of page