top of page

EUROBASKET 2017 2.GÜN RAPORU

  • Writer: micro sport blog
    micro sport blog
  • Sep 2, 2017
  • 7 min read

Eurobasket 2017'de ikinci gün maçları şu şekildeydi: Belçika-Britanya 103-90 Macaristan-Hırvatistan 58-67 Sırbistan-Letonya 92-82 İspanya-Karadağ 99-60 Romanya-Çek Cumhuriyeti 68-83 Türkiye-Rusya 73-76 Belçika-Britanya

Bu maç günün ilk maçı olmakla birlikte bizim için de önemli bir maç çünkü Belçika ve Britanya gruptaki zayıf ekiplerden olarak görülüyor. Benim kendi tahminim bu iki takımın gruptan çıkamayacağı yönünde. Maçın ilk ve ikinci çeyreğinde Britanya uzunlarını iyi kullanıp boyalı alandan sayılar buldu. Belçika ise kısa oyuncuları üzerinden hızlı bir oyun ve dış atışlarla farkın açılmasını engelledi. İlk yarı skoru Belçika lehineydi: 54-53. Özellikle ilk göze çarpan Belçika'nın kendi boyalı alanını iyi savunduğu. Kısa oyuncuları rakip takımın oyun kurucularına sıkı baskı uyguluyor ve top kaybına zorluyor. İlk yarı sonunda Belçika adına Van Rossom 11, Gillet 9 ve Tabu 10 sayı kaydetti. Britanya ise Clark'tan 13, Olaseni'den 12 ve Achara'dan 10 sayılık katkı aldı.

İkinci yarıda ise Belçika dış atışlarını sıklaştırdı fakat isabet bulmadıkça Britanya doğruları yapmaya devam etti ve fark 5 sayı civarına çıktı. Bu dakikalarda Britanya uzun oyuncularında rotasyona gidip skorerlerini de dinlendirmeye başladı. Bu milli takımımız için de önemli bir bilgi bence zira Britanya maçında özellikle uzun oyuncularımızın faul problemine girmesi durumunda sıkıntılı bir maç bizi bekleyebilir. Üçüncü çeyreğin sonuna doğru özellikle Britanya'da önemli bir fizik düşüklüğü göze çarpıyordu. Belçika'nın da tempoyu biraz yükseltmesiyle beraber Britanya iyice yoruldu takım olarak. Çeyreğin son iki dakikasında Belçika dış atışlardan bulduğu isabetlerle farkı kapattı hatta öne bile geçti. Üçüncü çeyrek skoru: 73-67 Belçika. 

Son çeyrekte ise, Belçika bambaşka bir basketbol oynadı adeta. Britanya'nın kısalarının faul problemine girmesi, uzunlarının da yorulması ile beraber Belçika hem boyalı alanda hem üç sayı çizgisi gerisinde istediği gibi hücum etmeye başladı. ritim bulan Belçika farkı son 4 dakika kala 13'e kadar çıkardı. Son dakikalarda Britanya, Dan Clark ile ayakta kalmaya çalışsa da Belçika'da Van Rossom dinlenirken, Salumu, De Zeeuw ve Gillet maçı bırakmadı. İyice yorulan Britanya uzunlarının üstüne giderek boyalı alandan sürekli basket faul çıkaran Belçika son 2 dakikaya girildiğinde 13 sayılık farkı korudu ve maçın sonunda da 103-90'lık galibiyetle sahadan ayrıldı. Belçika'da Van Rossom 19 sayı 5 asist, De Zeeuw 21, Gillet 17 ve salumu 10 sayı ile katkı verdi. Britanya'da ise Olaseni 21 sayı 11 ribaunt, Clark 20 sayı, 6 ribaunt, 5 asist, Achara 14 sayı kaydetti. Belçika'nın dikkat çeken istatistiği ise 38'de 14 üç sayı isabeti bulmasıydı. Çok yüksek bir yüzde olmamasına rağmen kritik yerlerde üçlükler buldular. Britanya'da ise uzun oyuncular üçüncü çeyrek başında yorulmasına rağmen hemen hemen hepsi iyi performans sergiledi. Milli takımımız açısından düşünüldüğünde ben hem Belçika'yı hem Britanya'yı yenebileceğimizi düşünüyorum ama hafife alınmaması takımlar, özellikle de Belçika.

Macaristan-Hırvatistan

Günün ikinci maçında C grubunda Macaristan ile Hırvatistan karşı karşıya geldi. Maçın ilk çeyreğinde oldukça çekişmeli bir basketbol vardı. Macaristan çok savaşçı be mücadeleci bir kimliğe sahip bir takım olduğunu hemen ilk dakikalardan gösterdi. Hırvatistan ise hücum anlamında hemen hemen her türlü kombinasyonu çok iyi uygulayan bir takım olduğunu bir kez daha kanıtladı. Hırvatistan, Planinic ve Bogdanovic ile hem boyalı alandan hem üç sayı çizgisinin gerisinden buldukları sayılarla ilk çeyrek toplam 20 sayı buldu. Çeyrek sonunda, Bogdanovic'in 8, Planinic'in 6 sayısı bulunuyordu. İkinci çeyrekte ise iki takımda tempoyu düşürdü. Özellikle Hırvatistan'ın 2-3 dizilimli alan savunmasına geçmesi Macaristan'ın dış atışlara yönelmesine sebep oldu. Macaristan takım olarak üçlük yüzdesinde iyi bir performans sergileyemeyince boyalı alana yüklenerek sayı bulmaya çalıştı fakat burada da Hırvat uzun oyuncular çemberi çok iyi savundular. Hırvatistan cephesinde savunmada işler iyi giderken hücumda çok da iyi tercihler gelmedi. İlginç bir şekilde dışarıdan buldukları boş atışları kullanmak yerine boş adamı bulmayı tercih edince ''over-passing'' dediğimiz olay gerçekleşti. Yani fazla ekstra pas yapıp hücumu yavaşlattılar ve ritim kaybettiler. İlk yarı sonunda skor: Hırvatistan 39 - Macaristan 36. Hırvatistan'da Saric 9, Bogdanovic 10 sayı ile mücadele ederken, Macaristan'da Keller 6, Ferencz, Hanga ve Perl 5'er sayıyla skora katkı sağladı. Üçüncü çeyrekte Macaristan biraz daha iyi oynasa da savunma kısmında sınıfta kaldı. Oldukça düşük tempolu bir üçüncü çeyrek izledik ve çeyrek skoru 53-52 Macaristan lehineydi. Son çeyreğe girildiğinde ise Hırvatistan ilk yarıda en iyi yaptığı şeyi yaptı ve üç sayı çizgisini çok iyi savundu ve dolayısıyla Macaristan'ı zor şut tercihlerine itti. Bu da farkın açılmasına sebep oldu. Son dört buçuk dakikaya girildiğinde Macaristan sadece 3 sayı bulabilmişti Hırvatistan ise 10. Macaristan maç sonu yaklaştıkça farkı kapama adına üç sayılık atışlara yönelip isabet bulamadı. Bojan Bogdanovic'in de iyi performansıyla farkı iyice açan Hırvatistan maçtan 67-58'lik galibiyet ile ayrıldı. Bogdanovic 23 sayı ile yıldızlaşırken, Saric 15, Tomas 8 sayı kaydetti. Macaristan'da ise Damir Vojvoda 11, Zoltan Perl ise 12 sayıyla mücadele etti. Göze çarpan istatistiklerden biri Hırvatistan'ın %68 gibi yüksek bir yüzdeyle saha içi isabet bulmasıydı. Savunmasıyla ağar basan bir takım olduğunu düşünürsek yüksek bir hücum yüzdesiyle oynadığında çok tehlikeli bir takım oldukları su götürmez bir gerçek. C grubunda eşleşebileceğimiz takımlardan biri olduğu için, olası bir eşleşme durumunda milli takımımızı savunma açısından sert ve son derece baskılı bir savunma bekliyor diyebiliriz.

Sırbistan-Letonya

Milli takımımızı da çok yakından ilgilendiren bir maç olan Sırbistan-Letonya maçında ilk çeyrekte Letonya dış atışlardaki marifetini gösterdi. Dairis Bertans ve Porzingis ile skor bulan Letonya, savunmada da Porzingis ile aktif olmaya çalıştı. Buna rağmen Sırbistan'ın ısrarcı boyalı alan oyunu Bogdanovic ve Macvan üzerinden işe yaradı. Dikkat çeken bir başka özellik ise bu maçta iki takımın da topsuz alanda yaptığı fauller oldu. İlk çeyreğin ortasında iki takımda takım faullerini doldular. Letonya'nın özellikle çeşitli hücum varyasyonları denemesi göze çarparken Sırbistan ise rotasyon ve derin kadrosuyla rakibin dengesini bozmaya çalıştı. İlk çeyrek sonunda Letonya'da Bertans 11 ve Porzingis 6 sayı üretirken, Sırbistan'da ise Bogdanovic 9, Lucic, Marjanovic ve Macvan 4'er sayıyla mücadele etti. İlk yarı skoru: 24-21 Letonya. İkinci çeyrekte ise hücum temposu çok yükseldi. Bertans'ın kenara gelmesiyle beraber Letonya biraz daha sönük görünse de Kristaps Porzingis adeta tek başına oynadı ve Sırbistana karşı geldi. Bir dakika içinde 3 blok ve 5 sayılık bir performans sergileyen Porzingis Letonya'nın maçta kalmasını sağladı. Sırbistan tarafında ise tecrübeli uzunlar Marjanovic, Macvan ve Stimac boyalı alandan buldukları sayılarla farkın kapanmasına yardımcı oldular. Son üç dakikaya girilirken, Bogdanovic'in asistleri ve Macvan'ın ribauntları ile etkili olan Letonya, Marjanovic ile de skor üretmeye devam ediyordu. Fakat Marjanovic üçüncü faul hakkını doldurup kenara gelince Sırbistan biraz da olsun skor anlamında yavaşladı. Letonya adına ise Bertans'ın yokluğunda Smits katkı vermeye çalışırken skor anlamında Porzingis takımını sırtladı. Timma'nın da boyalı alandan bulduğu sayılar göze çarptı. İlk yarı'da Porzingis 12, Bertans 13 ve Timma 5 sayı kaydederken, Sırbistan'da Bogdanovic 15, Marjanovic 12 sayı ile mücadele etti. İlginç bir istatistik olarak ise çalınan 30 faul düdüğü göze çarpıyordu. Sırbistan'da önemli oyunculardan Marjanovic 3, Lucic 4 faulle problem yaşayanlardandı. İlk yarı skoru: 47-45 Letonya.

Üçüncü çeyrekte de Sırbistan daha önceki oyununu sürdürürken faul düdükleri adeta susmak bilmedi. Tempo düştükçe Sırbistan farkı biraz açmaya başladı. Özellikle Bogdanovic'in basketleriyle son çeyreğe Sırbistan 65-60 önde girdi. İkinci yarının başlangıcından itibaren çok iyi savunma yapan Sırbistan farkın açılmasına çok izin vermezken, Letonya'nın dağınık hücum etmesinin cezasını Marjanovic ve Bogdanovic kesti. Göze çarpan istatistikler bu çeyrek için (hatta bütün maçın genelinde) Sırbistan'ın çok fazla faul yaptığı ve çok ama çok fazla hücum ribaundu almasıydı. Son 5 dakikaya girildiğinde Sırbistan'ın 73-65'lik üstünlüğü vardı. Toplamda üç çeyrekte 8 top kaybı yapan Letonya, sadece son çeyrekte 3 top kaybı yaptı ama Beltrans ve Porzingis son 3 dakikaya girildiğinde buldukları üçlüklerle farkı kapatıp bir anda Letonya'yı öne geçirdi. Fakat Sırbistan cevap vermekte gecikmedi ve 30 saniye içinde 5 sayı bulup skoru 80-75'e getirdi. Jovic'in 6 sayı 7 asistlik performansı, Guduric'in de kenardan gelip 9 sayılık performansı göz doldurdu. Son dakikanın içinde Sırbistan, serbest atışlardan ve Bogdanovic'in üçlüğü ile bulduğu sayılarla farkı 9 sayıya çıkardı. Maç skoru: Sırbistan 92 - Letonya 82. 

Sırbistan: Bogdanovic 30 sayı, asist, Marjanovic 13 sayı, 6 ribaunt, Guduric 9 sayı, Lucic 7 sayı. Letonya: Porzingis 18 sayı 4 asist, 4 blok, Dairis Bertans 23 sayı , 6 asist, Davis Bertans 16 sayı, 6 ribaunt, Peiners 9 sayı.

İspanya-Karadağ

İspanya-Karadağ maçı ise tamamen tahmin edildiği gibi başladı. İspanya yıldız oyuncuları, Hernangomez kardeşler ve Gasol kardeşlerden toplam 30 sayı buldu ilk yarıda. Ayrıca Sergio Rodriguez ve Ricky Rubio da 4'er sayı katkı verirken toplam 10 asist yaptı. İspanya bu turnuvanın favorilerinden olduğunu daha ilk yarıdan gösterdi. Çok oturmuş bir takımları var ve herkes üstüne düşeni yerine getiriyor. İlk yarı skoru: İspanya 51 - Karadağ 29. KAradağ'da ilk yarıda Vucevic ve Rice'ın 7 sayısı vardı. İkinci yarıda ise İspanya'nın kaptanı Juan Navarro da skor katkısı vermeye başladı. Özellikle oyun kurucu ve şutör mevkilerini savunmada problem yaşayan Karadağ üçüncü çeyrekte Pau Gasol'un boyalı alandaki oyununu da engelleyemeyince fark 25 sayı civarlarına kadar çıktı. Son dört buçuk dakikaya girildiğinde ise İspanya farkı 35 sayıya çıkarmıştı. Bu çeyrekte kenardan gelen Fernando San Emeterio 10 sayı üretti. Sergio Rodriguez ise 7 sayı ve 10 asistlik performansıyla göze çarpıyordu. Bu maç genelinde fazla söylenecek bir şey aslında yok. İspanya maçın ilk düdüğünden beri liderliği hiç kaptırmadı ve istikrarlı ve disiplinli bir şekilde hücum etti. Tabii ki daha kuvvetli takımlara karşı farklı maçlar izleyebiliriz ama Karadağ gibi bir takımı adeta ezip geçti ve maç içinde 30-35 sayı bandına kadar çıkan bir fark vardı. Şampiyonluğun en büyük adaylarından biri şüphesiz ki İspanya. Maç skoru: İspanya 99 - Karadağ 60.

Türkiye-Rusya

Günün son ve bizi en yakından ilgilendiren maçında milli takımımız Rusya ile karşı karşıya geldi. İlk çeyrekte hava atışından hemen sonra bulduğumuz 2 basket ile maça hızlı başladık fakat Schved'i dış atışlarda savunamayınca Rusya ilk çeyreğin sonlarına doğru farkı kapatıp öne geçti. Cedi Osman hücum organizasyonlarımızda tek işleyen oyuncuydu. Özellikle Sinan Güler'in üretkenliğini çok aradık. İlk yarı skoru Rusya 20 - Türkiye 15. İkinci çeyrekte ise milli takımımız Schved'i adam adama da iyi savundu. Kenan Sipahi'nin savunduğu Schved, Sipahi'nin kenara gelmesiyle Furkan Korkmaz ile eşleşti ve üst üste top kayıpları yaptı. Bunları iyi kullanan milli takım 10 sayılık farkı hemen eritti. Erkan Veyseloğlu ve Semih Erden'in bulduğu basketlerle farkı üç sayıya kadar indiren Türkiye, ilk yarı sonunda soyunma odasına 36-33'lük skorla üç sayı geride gitti. İkinci yarıda ise iyi savunmamıza ve top çalmalarımıza devam eden Türkiye, farkı da kapattı. Fakat üçüncü çeyrek sonlarına doğru Ufuk Sarıca'ya çalınan teknik faul ve yenilen üçlük ile fark bir anda 6'ya çıktı. Üçüncü çeyrek skoru: 55-51.

Son çeyrekte ise Türkiye Cedi'yle top çalmalara devam ederken, Rusya kenardan gelen oyuncularıyla son dört buçuk dakikaya girilirken toplamda 30 sayı bulmuştu. Ayrıca 20 top kaybı yapmalarına rağmen fazla serbest atış çizgisine gittikleri için farkın açılmasına izin vermediler. Son 45 saniyeye girildiğine Rusya'nın 69-68'lik üstünlüğü vardı. Fakat Schved'in son saniyelerde gelen üçlüğü ve yapılan bir faul ile fark bir anda Rusya lehine 5'e çıktı. Son anlarda Cedi'nin çabaları da yeterli olmayınca Rusya sahadan 76-73'lük galibiyetle ayrıldı. Türkiye adına Cedi Osman 28 sayıyla maçın en skorer ismiydi. Erkan ve Semih'in de 11'er sayısı galibiyete yeterli olmadı. Rusya'da ise Schved 22, Mozgov 20 sayıyla galibiyetin mimarları oldular.

Maçı Türkiye açısından değerlendirecek olursak, savunma konusunda çok iyi işler yaptık fakat maç sonlarını son 3-4 yıldır olduğu gibi yine getiremiyoruz. Sinan'ın oyuna daha çok girmesi ve ağırlığını koyması gerekiyor. Bu maçı, hücumda bir ya da iki pozisyonu daha iyi değerlendirseydik kazanabilirdik. Fakat ben yine de Belçika ve Büyük Britanya'yı yenip, Letonya ya da Sırbistan'dan birini de zor anlar yaşatacağımızı düşünüyorum. Özellikle Letonya, bugün Sırbistan'a yaptığı hataları bize karşı yaparsa galibiyet şansımız yüksek olabilir. 

Ozan Telatar

Micro Sport Yazarı


Comments


bottom of page