LİYAKAT BU MUDUR?
- micro sport blog
- Sep 3, 2017
- 2 min read
A Milli Erkek Futbol Takımımız Lucescu'nun Teknik Direktör olarak çıktığı ilk maçta biz futbolseverlere eski milli takım maçlarında olduğu gibi yine keyifsiz bir futbol maçı izlettirdi. İzlettirdi diyorum çünkü sahaya çıktığı ilk 11 onun tercihi. Sağ bekte Şener (kendi takımında ilk 11 oynamıyor), sol bekte İsmail (oynadığı takımın taraftarı bile kendisinden umutsuz). Neden bu iki oyuncuyu fikrimi anlatmak için kullandım? Çünkü bu oyuncular ile sahaya çıktığında planladığın atak futbolunu pratiğe dökemiyorsun. Size saha içinden iki örnek vereyim; 12' ve 30' dakikalarında yaşanan pozisyonlarda Emre Belezoğlu'nun Şener'i defansın arkasına kaçırmaya çalıştığı güzel pasları Şener'in yetersizliğinden dolayı sonuçsuz kaldı. İkinci yarıda aynı yetersizliği İsmal Köybaşı'nın performansında da gözlemledim. Bu yazıya başladığımda iki oyuncumuz iki ayrı taç attı... Maçı izlerken aklıma gelen soru şu oldu; Meritokrasi bu memlekette neden yok?

"36 yaşındaki Emre'nin ölüsünü formsuz Arda Turan'a tercih ederim".
Emre'yi Kadroya Alıyorsan Arda'yı Almayacaksın
Lucescu'nun kadro tercihi açıklandığında yoğun bir Oğuzhan eleştirisi getirildi. Çünkü saygın futbol adamına göre Oğuzhan formsuzdu ve şişman Ozan Tufan milli formayı ondan daha çok hak ediyordu. Sonra aptal olmadığını belirten Lucescu Oğuzhan'ı kampa çağırdı. Bakın, aday kadroda beni en çok sevindiren olay Emre Belezoğlu'nun adını görmek oldu. Bu karar bana meritokratik geldi ama diğer isimlere bakınca Lucescu'nun kararıkesinlikle meritokratik değil. Meritokrasi özetle liyakata dayalı, adam kayırmanın olmadığı bir yönetim biçimidir. Bugün sahada oynan futbolu gördükten sonra şunu dedim "36 yaşındaki Emre'nin ölüsünü formsuz Arda Turan'a tercih ederim".
Bu milli takım Arda'nın mutlu olmasına dayalı bir düzene mi ihtiyacı var? Bonservisinin bulunduğu takım istemiyor oyuncuyu. Oyuncuyu takasta bile kullanamıyorlar. Habere göre Arda Turan Liverpool'da oynamak istememiş. 35 milyon €'dan 15 milyon €'ya düşen oyuncuyu Avrupa'nın büyük kulüpleri istemiyor ya da oyuncu istenmediği yerde hala kalmak istiyorsa bu durum şunu açıklmaktadır. "Arda Turan iflasın eşiğinde". Bu oyuncunun milli takıma alınmasının sebebi marka değeri ise eğer, TFF, Arda'nın domestik seviyedeki popülaritesine daha da zarar veriyor.

Bu takımda değişime kesinlikle ihtiyaç var. Ama Arda Turan'nın değişik senaryolar ile tekrar karşımıza çıkarılması ile yaşanacak değişimden bahsetmiyorum. O #10 numaralı formayı Yusuf Yazıcı gibi genç isimlerin sırtında göreceğimiz değişimden bahsediyorum. Liyakata dayalı bir milli takım istiyorum. Eminim bunu milyonlarca futbolsever istiyordur. Formsuz değerlendirmesi Volkan Babacan için de yapılsın. İsmail yerine Caner Erkin oynasın ve bu formayı hak eden isimler sahada olsun.
Anadolu kulüplerinde oynayan oyunculara yönelinsin artık. Yedek kulübesinde Instagrama giren oyuncular halkın bu takımdan duygusal kopuşunu hızlandırıyor.

Mevzu Artık Yerli-Yabancı İkilemi Değil
Bu tartışma artık boş bi tartışma. Sadece gündemi oyalıyor. Türk futbolcularının önünü yabancılar kesmiyor. Türk futbolu yönetim ile bizatihi yok oluyor. Bu sorunun çözümü işi bilen yöneticilerin o koltuklarda oturması ve altyapıları el üstünde tutacak parlak fikirlerdir. Türk futbolu üretmiyor. Yerinde de saymıyor. Gün geçtikçe geriye gidiyor. Yeniden getirilecek yabancı sınırlaması ligimizdeki kulüplerin en az 3 yıllık programlarını etkiler (Ligimize gelen yabancı oyuncular ortalama 3 senelik mukaveleye imza attığını hesaba katarsak). Ligin seviyesini arttıracak ve Türk futbolunun vitrini olamayacak futbolcular yetiştiremezsen, istersen sıfır yabancı ile sahaya çık bu miili takım yine başarılı olamaz.
Yazımı maç hakkında atılan güzel tweetlerle bitiriyorum.









Ali Faruk İmre
Micro Sport Yazarı
Comments