top of page

Psikolojik Diz Çökme

  • Writer: micro sport blog
    micro sport blog
  • Oct 23, 2017
  • 2 min read

Dün oynan maç çok sıkıcıydı. Hatta izlediğim en sıkıcı maçlardandı. Lanet gelsin maç sonunda gene Fetö konuşuldu. Ortada zaten futbol da yoktu. Hakem her iki takıma köstek oldu. Hakem dışında iki takım da güzel top oynamadı. Maç hakkında birden fazla konu üzerine konuşmak gerekiyor.

Pankart Krizi

Galatasaray tribünleri koreografi sergileme konusunda Süper Lig'de bir numaradır. Dün yine görsel anlamda kusursuz bir iş sergilediler. Emeği geçen herkesin eline sağlık. Ancak ne yazık ki Rocky koreografisi siyasi bir krize dönüştü. Anlayacağınız futbola yine siyaset karıştı. 9. Haftaya kadar rüzgarı arkasına alıp ligi lider sürdüren bir takım için "Siz diz çöktüğünüz için onlar büyük gözüküyor" pankartı -bu maç özelinde konuşuyorum- gereksizdi. Çünkü rakibimiz Fenerbahçe zaten yerden kalkmaya çalışırken ev sahibi takımın bu slogan üzerinden takımına destek vermesi benim için anlamsızdı. Evet bu koreografi bir günde yapılmadı. Belki de 1 ayı aşan bir süreç bu. Ama bu koreografi yerden kalkamayan bir takıma karşı kullanılmamalıydı. Bu yorumumu FETÖ bıdı bıdısından bağımsız yapıyorum. Çünkü bu bağlantı üzerine yorum yapmak benim işim değil ve beni aşan bir girdap halini alır. Ama şu yorumu bir Galatasaray taraftarı olarak özgüvenle yaparım: Her şey güzel giderken gene saha dışından vurmaya kalkıyorlar. 

Saha İçinde Aykut Galatsaray'ı Kitledi

Fenerbahçe maçları her sezon Galatasaray için çok önemlidir. Hem takıma hem tarftarları ateşleyecek yakıt özelliği taşır. Fenerbahçe ligin dibinde olsun, aramızda 40 puan fark olsun biz gene Fenerbahçe'yi yenmek isteriz. Ama ne yazık ki olmuyor. Psikolojik olarak üstünlük sağlıyamıyoruz. Maçtan önce ilk 11'deki çoğu oyuncunun Galatasaray-Fenerbahçe maçını psikolojik olarak daha önce yaşamamış olması bizim takım için avantajdır diye düşündüm. Ama yanıldım. Maça zaten gergin başladık. Aynı zamanda Aykut Kocaman'nın Fernando ve Belhanda'yı kitlemesi atağa çıkmamızı enegelledi. Maicon'un uzun sert topları isabet bulamadı. Oyun kuramadık. İşte bu nokta da Selçuk'un oyuna girmesi maç için hayati bir hamle olabilirdi. Ama Belhanda'dan medet ummak takımı daha da kötü etkiledi.

Belhanda Metal Yorgunu Sanırım

Belhanda bu maçta bizi şaşırtmadı. Sanki sezonlardır Galatasaray'da oynayan Selçuk yorgunluğu varmış gibi yorgun. Güçsüz, pas veremiyor, top kapamıyor. Biz kendisinden pozisyona girmesini beklerken kendisini yere atıyor ve kart görüyor. Sanırım o da Tudor'un oyun planında çok önekli bir oyuncu olduğunun farkında ama Galatasaray taraftarının şu an Selçuk'u sahada gömrek istediğinin farkında değil. 

Aynı zamanda Tudor, saha içinde Belhanda ve Tolga'nın yerleriyle çok oynadığı zaman takımın dengesinin şaştığını görmek zorunda. Belhanda ortada serbest oynadığı zaman yapamıyor. Sol kanatta etkisiz kalıyor. Tolga solda başlıyor. Ortaya geçiyor. E Feghouli zaten sağ kanatta ama gene serbest oynuyor. Takımı ayakta tutan, bütün yapan o öldürücü presler. O pres olmayınca, oyuncular topla nerde buluşacağını, kime pas vereceğini şaşırıyor. Son olarak, Galatasaray psikolojik olarak diz çöktüğü maçtan bence mağlubiyetle ayrıldı. Artık kronik bir Fenerbahçe endişesi yaşadığımız tescillenmiş oldu. Halimiz böyleyken Kadıköy'de galibiyeti aklımıza bile getirmeyelim. Bu sezon psikolojik olarak ligi domine etmeye çalışalım. Ali Faruk İmre 

Micro Sport Yazarı 


Comentários


bottom of page